
“Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.” Diyen bir liderin kurduğu ülkede, hiçbir pedagojik eğitimi olmayan gençler, kutsal meslek diye anılan öğretmenlik mesleğini, ücretli öğretmenlik adı altında icra ediyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından asgari ücretin altında bir maaş karşılığı atanan ücretli öğretmenler birçok çalışanın sahip olduğu haklardan mahrum durumdalar. Çoğunluğunu genç nüfusun oluşturduğu bu grup ülkede ki işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalınca ücretli öğretmenlik yoluna başvuruyor. Hangi bölüm mezunu olduğuna bakılmaksızın ön lisans, lisans ya da yüksek lisans mezunu olmaları yeterli bir kriter olarak kabul ediliyor. Verdikleri ders saatine göre ücretlendirilen ve Part-Time olarak Sigorta Girişleri yapılan ücretli öğretmenlerin tatil günleri maaşları yatmıyor ve sigortaları ödenmiyor. Çoğunlukla mezun olduğu bölümle hiçbir alakası olmayan branşlarda çocuklara ders veren öğretmenler, içinde bulundukları durumu “ kendi mesleğimizi yapamıyoruz iş bulamıyoruz durum böyle olunca da bu yola başvuruyoruz.” Şeklinde ifade ediyorlar.
MODERN SÖMÜRGECİLİK ÖRNEĞİ
Ücretli öğretmenler MEB’in okullarında kadrolu öğretmenler gibi derse girmektedir, yıllık plan hazırlamaktadırlar, nöbet tutmaktadırlar, e-okul’a not girmektedirler, toplantı ve kurullara katılmaktadırlar. Atanmış öğretmenlerle aynı işi yapmakta olmalarına rağmen;
- Ücretli öğretmenlerin aylık kazançları asgari ücretin gerisinde kalmıştır. Asgari ücretliler 1600 TL alırken ücretli öğretmenler de haftada 30 saat derse girse bile en fazla 1400 TL ücret alabilmektedir.
- Ücretli öğretmenin aile ve çocuk yardımı yapılmamaktadır. Oysaki taşeron işçileri bile aile ve çocuk yardımı almaktadır.
- 30 saatin altında derslere giren ücretli öğretmenlerin sigortaları yarım veya eksik yatmaktadır.
- Kar tatillerinde veya diğer tatillerde ücretli öğretmen maaş alamamaktadır.
- Yarıyıl tatillerinde ve yaz tatillerinde yine maaş alamayan ücretli öğretmenler yıl içerisinde asgari ücretlilerden bile az para kazanmaktadır.
- ÖSYM ve MEB’in merkezi sınavlarında ücretli öğretmenlerin görev alma hakları yoktur.
- Yetiştirme ve destekleme kurslarında öğretmenler çift katı ücret alırken ücretli öğretmenler normal ek ders ücreti almaktadır.
- Ücretli öğretmenin MEBBİS’te kayıtları yoktur ve öğretmen kimlik kartları da yoktur. Dolayısıyla öğretmenlerin yararlandığı haklardan faydalanma şansları da bulunmamaktadır.
- Sevk ve rapor aldıklarında ek dersleri direkt olarak kesilmektedir. Onlar için ek ders demek normal maaş demektir. Dolayısıyla maaşı hemen kesilmektedir.
- Ücretli öğretmenin mazeret izni hakları da yoktur. Herhangi bir izin durumunda yine hemen ek dersleri kesilmektedir.
- Sınıf öğretmenliği veya sosyal kulüplerde görev alan ücretli öğretmenlere ayrıca bir ücret ödenmemektedir.
Özetle, iş bulamayan insanlar düşük maaş ve karşılığında birçok hakkından mahrum kalarak adaletsiz şartlar altında çalışıyor.
MALİYETİ DÜŞÜRME PAHASINA EĞİTİM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYORLAR
Yüzlerce eğitim fakültesi mezunu dört gözle atama beklediği halde çok daha düşük maliyetle ücretli öğretmen atayan MEB, çoğunun hiçbir pedagojik eğitimi olmamasına rağmen birçok kişiyi bu ülkenin geleceği olan çocukları eğitmek için görevlendiriyor. Gelecek nesil niteliksiz ellerde can çekişirken, atanamayan öğretmenler ise intihar ederek can veriyor. Ve birileri de çıkıp intihar eden öğretmenler için “ŞOV YAPIYORLAR” şeklinde yorum yapıyor.
TACİZCİLERİNDE ÇOĞU ÜCRETLİ ÖĞRETMEN ÇIKMIŞ
Öte yandan okullarda gerçekleşen taciz olaylarına karışan öğretmenlerin de çoğunun ücretli olarak görev yapan öğretmenlerden olduğu tespit edilmiş…
SON 2 YILDA 42 ÖĞRETMEN ATANAMADIĞI İÇİN HAYATINA SON VERDİ
Atanamayan birçok öğretmen farklı işlere yönelmek zorunda kalıyor ve bu durum psikolojilerini alt üst ediyor. Son iki yılda atanamadığı için psikolojisi bozulan 42 öğretmen intihar etti.
NABİ AVCI: “ İLGİ ÇEKME AMAÇLI HAREKETLER”
İntihar haberleri üzerine açıklama yapan dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise açıklamasında; “Teknik tabiri nedir bilmiyorum ama bunu bile söyleyip söylememekte tereddüt ediyorum, ‘gösterişçi intihar eylemi’ diye bir sendromdan bahsediliyor. Aslında niyeti olmadığı halde etrafında ilgi uyandırmak veya ilgi çekmek veya isteklerinin yerine gelmesini sağlamak amaçlı hareketler.” ifadelerini kullandı.
KENT YAŞAM / GAMZE ÜNLÜ