Bülent Ersoy’un makyaj ve kostümde çıtayı Mars’a kadar yükselttiğini söyleyerek başlayalım. Fransız saraylarındaki kraliçeler gibi tavana kadar uzayan tüylü aksesuarlardan tutun da gözlerinin nerede başlayıp nerede bittiğini çözemeyeceğiniz makyaj teknikleri kullanmasıyla ünlüdür. Biz onun makyaj yaptığını söyleyerek olayı hafife almış oluyor. Bir sanat eseri gibi boyanıyor o çehre çünkü. Geniş bir yüzü olduğu için makyaj sanatçılarının çalışma alanı gayet elverişli. Sadece yanakları boyamak için iki ayrı kişi çalışsa, bir kişi alnı bir kişi de gözleri ele alsa anca zamanında yetişir sahneye. Sürdüğü farların hep ama hep kostümleriyle ahenk içinde dans eden renkler olması da göze çok hoş görünüyor. Makyajsız olduğu zamanlarda kendini daha hafif hissettiğine eminiz.