Kime güveneceğimizi şaşırdık..!

Attığımız her adımda, yaptığımız her işte bir güvensizlik..

Acaba başımıza bir şey gelir mi?

Acaba biri bizi çarpar mı?

Acaba dolandırılır mıyız, kandırılır mıyız..?

Hep böyle..!

Hep bir kuşku, hep bir kaygı ve korku..

Nereye varacak bunun sonu bilmiyorum.

Teknoloji hızla ilerliyor ve hepimiz bu gelişmelere ayak uydurmak zorundayız. Ancak hayatımıza giren her yeni bir şeyin ardından hemen suistimalciler de türediği için, “T.C. numaramı versem adıma sahte hesap açılır mı, şirket kurarlar mı, kredi kartı numaramı istiyorlar, acaba banka hesabımı boşaltırlar mı, adıma kredi çekerler mi, çok uzun bilgilendirme yazısının altına okumadan imza attım, acaba beni borçlandırdılar mı?” Daha neler neler.. Beynimizde rahatsız edici bin bir soru..

Oysaki artık T.C. numaramızı posta kuryesine bile vermek zorundayız, telefonumuzu alışveriş yaptığımız mağazanın kasiyeri bile istiyor...

Sosyal medyada paylaştığımız fotoğrafların, eşimize dostumuza attığımız mesajların, yazdığımız e-postaların nerelerde depolandığını, başkalarının eline geçip geçmediğini bilmiyoruz.

E-posta adresimiz hemen herkeste var, hiç bilmediğimiz kuruluşların, tanımadığımız insanların e-posta ve mesaj yağmuruna tutuluyoruz. İstemeden gönderiyor, altına “istemiyorsan hayır yaz” diyorlar.

Akşamları günün muhasebesini yapıyorum, “bugün kime hangi numaramı verdim, nereye imza attım, adresimi, T:C. numaramı kim istedi. Hangisi suistimal edebilir, şu olay başıma dert açabilir mi” diye, düşünüp duruyorum..

Herşeye, herkese karşı bir güvensizlik ki sormayın..! Paranoyak olduk çıktık..