Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tomografi görevlisi ‘içeride bir şey var. Tomografiye bütün metal cihazları çıkararak girdiğinizden emin misiniz? diye sordu. Ben de üzerimde metal bir şey olmadığını söyledim. Platin gibi bir şey koymuş olsalar doktorlar zaten bize söylerdi herhalde dedim. Sonra ortalık karıştı. Allah’tan eşim işin başından beri bilgisayardaki görevlinin başından hiç ayrılmadı. Yoksa belki o dakika üstü kapanacaktı olayın. Hemen 2-3 cerrah başıma geldi ve 'küçük bir operasyonumuz daha olacak, içeride ‘küçük’ bir alet unutulmuş. Ama sağlığınızı etkileyecek bir durum yok’ dediler. Ama bu arada ne bir özür, ne de siz bu kadar çekmişsiniz bizim hatamız özür dileriz gibi hiçbir şey de yok. Sadece alelacele beni ameliyata almaya çalıştılar.”
Artık hastanedeki doktorlara karşı güven duygusunu kaybettiği için hemen hastaneden çıkmaya çalıştığını söyleyen Soylu, doktorların hemen ameliyat yapılması konusunda ısrarcı davrandıklarını ve hatta zaman kaybı olması durumunda doğabilecek sorumluluğu kendilerinin alamayacağını söylediğini aktardı. Soylu, “Ben açıkçası korktum, nasıl güvenebilirim bundan sonra onlara? Öyle bir şok yaşamıştım ki. Küçük bir parça dedikleri için de biz hala acaba vida mı tampon mu? diye düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.