“Biz neye değer veriyoruz..?”

Başkanlarına güvenmek isteyen ve bu duygunun önemli olduğuna inanan kişinin önce kendisinin güvenilir olması gerekir..

Saygı göstermek iyi bir davranıştır ancak saygın da olmayı kim istemez..

Sevilmek herkesin beklediği ve istediği, yaşamın olmazsa olmazlarındandır. Ancak sevilmek kadar sevmek de gerekir. Kimseyi sevmeyen, burnundan kıl aldırmayan, başı göklerde, burnu kafdağındaki kişilerin sevilmek bir yana, hiç kimse kendine yaklaşmayacağı için sevecek birini bulması da mümkün değildir. Karşı cinsten birine hoşlanma, beğenme ve sahip olma duygularıyla yaklaşması ise yaşamında göreceği en büyük tepkiyle, isteksizlikle karşılaşmasına neden olur.

Ve bu duygulardan birinin eksik olması, özellikle de güven duygusunu kaybetmiş olması, saygının da, sevginin de bir insanın yaşamından çıkmış olduğu anlamına gelir.

Güvenin olmadığı yerde saygı olmaz, saygının olmadığı yerde sevgi de olmaz.

Yalnız burada, korkudan, menfaat ilişkilerinden ve aile bağlarından kaynaklanan ve saygıymış gibi görünen, sevgiymiş sanılan davranışları fazla hesaba katmamak gerekir. Böyle davrananlar kendi ayakları üzerinde durmaya başladığında ya da menfaat ilişkileri bittiğinde korktuğu, zorunlu olarak saygı gösterip, seviyormuş gibi davrandığı kişilerden fersah fersah uzağa gider, yüzünü bile görmek istemez...

Gelelim para olayına.. Para zaten genelde makam, mal, mülk demektir. Parayı bulan makamı da bulur, ya da kişiliği müsaitse makama kavuşan er geç hak ettiğinden fazla parayı da ele geçirir.

Kişinin paraya bakış açısı onun karakterini de gösterir. Parayı nasıl elde ettiği, nasıl ve ne amaçla kullandığı, kişiliğini ve hayata bakış açısını ele verir.

Ve sonuçta günümüzdeki insan- para ilişkisi, yukarıda sözünü ettiğimiz güven, saygı ve sevginin gelmesine ya da gitmesine neden olurken, bu duyguların hiç bir zaman tadılamamasına da neden olabilir.

Bir insan güvenilir, saygı duyulan ve sevilen bir kişiliğe sahipse, hayata bakış açısına göre paranın veremeyeceği kadar sağlam bir insan ilişkisine, çevreye ve arkadaşlık, dostluk bağlarına da sahip olabilir.

Ama “önce para” derse ve parayı elde etmek için her yolu mübah görürse, çoğu kez güvenilir olma, saygı duyulma ve sevilme gibi duyguları da hiçe sayar, önemsemez. “Param olursa, herşeyi satın alırım” diye düşünürse de zaten satın aldığı tek şey korku olur.

Korku nedeniyle, varmış gibi sanılan güven, saygı ve sevgi duyguları, korkulan her neyse yok olduğunda yerini intikam duygusunun tatmin edilmesini isteyen nefrete bırakır..

Bu dünyada “İnsan” olarak yaşamak ve hatırlanmak istiyorsak, aynaya bakıp, gözlerimizdeki duyguyu iyi görmemiz gerekir. “Biz neye değer veriyoruz..?"