- Yok, hayır. Aşkla meşkle zaten uğraşamam şu an. Zaten Sinan’a aşık olsaydım, şimdi aşk acısından ağlıyor olurdum! * Sinan Akçıl romantik çocuktur, çok yakışıklıdır, hayranı da çoktur. O bu kadar romantikken, senin aklın havada gibi... - Ben de romantiğim ama Sinan ne kadar çapkınsa ben de o kadar çapkınım. O yüzden birbirimizi çok iyi anlıyoruz. * Anlamadım. Çapkın mısın?. - Yani o “A” dediğinde ben neden dediğini anlıyordum. Beni şiirlerle şarkılarla kandıramaz. * Sen nelerden etkileniyorsun peki? - Bir erkeğin fazla bir şey yapmasına gerek yok. “Çok aşığım” falan demesine de. Gizliden sevip de söyleyememek daha çekici geliyor bana. * Var mı Türkiye’de “evlenilecek adam” dediğin biri? - Yok. Ben aşık olmak istemiyorum. Şu an yaptığım iki-üç iş birden var. Ekstra bir şey eklemenin zamanı değil. Ne zaman kendi ayaklarımın üzerinde dururum, “Başardım” derim, o zaman kariyer de yaparım çocuk da.